Osmanlı’da, Ramazan ayında top atışı yapmanın kıssası

Selen KALDIRIM/ [email protected]

Masalar kurulur, dualar edilir ve Müslüman alemi son bir davet beklerdi: Ramazan topu. Varlıklı iftar ziyafetleri, Ramazan davulu, minarelere asılan mahyalar… Sultan ayının çağrışımlarıdır kulaklarımızda. Osmanlı Devleti’nde imsak ve iftar vaktinin habercisi olan birinci top atışı geleneği, İstanbul’da başladı; yıl 1821, yer Anadolu Hisarı’ydı.

TOPU OSMANLI ASKERLERİ ATIYORDU

Ramazan-ı Şerif’in yaklaşması üzerine imsak ve iftar vakitlerinin ilanı için atılan toplar askeriyeye aitti. Top atışını yapacak Osmanlı askerleri, mümkün bir top kazasını önlemek üzere eğitilmiş, deneyimli ordudan seçilirdi.

İLK TOP SESİ ANADOLU HİSARI’NDAN DUYULDU

Anadolu Hisarı’nda başlayan top atışları, kısa müddette İstanbul’un öbür bölgelerinde de yerini aldı. Rumeli Hisarı, Yedikule surları, Dolmabahçe Sarayı önü, Seraskerlik Dairesi, Tophane-i Âmire Talimhanesi, Beyoğlu, Humbarahane Kışlası Meydanı… İstanbul’un her köşesi top atışlarıyla yankılanıyordu.

KISA MÜDDETTE ANADOLU’YA YAYILDI

Osmanlı’dan günümüze kadar iftar topu atışlarında; cebel topları, sahra topları, balyemez topu, dağ topu, karabina topu ve kamış topu üzere farklı toplar kullanıldı. Bu yolun Anadolu ve öteki eyaletlere yayılması da uzun sürmedi. Kısa müddet sonra toplar Ankara, Maraş, İşkodra ve Akka üzere yerlerde de atılmaya başlandı.

TÜYLER ÜRPERTEN BİR SES…

Bu ünlü ses günümüze kadar duyulageldi. Şimdilerde nadiren ses bombalarıyla gelenek sürdürülse de, top atışıyla yaşanan o tüyler ürpertici ritmi maalesef yakalayamıyor.